Bir gün sonra 2022’ ye veda ediyoruz. Aslında her yılbaşında, devasa evren içinde küçücük dünyamızda, bize sunulan zamanın da bir bölümünü bitiriyoruz, yeni yıl ile. Bitirmek, yok etmek, sonlandırmak!
2022’ ye girerken ne umutlarla girmiştik? Ama giderken görüyoruz ki, hayal ettiğimiz umutlarımız ellerimizin arasından, kayıp gidiyor.
Kim alıyor? Kim koparıyor? Kim yok ediyor umutları? Gelecek planlarını?
Yaşadığımız zaman…
Çünkü durduramıyoruz onu!
Yaşananlar geçmişte kalıyor. Gelecek ise belirsizlik içinde! Kimse geleceği tahmin edemez ve edemiyor. Bize böyle tahmin etme, ileriyi görme yetisi yüklenmemiş. Hatta kodlanmamış. Sadece biz dünyamızda ‘O anı’ yaşıyoruz.
2022’ de de, bizler sadece o anı yaşadık. Hatta bize yaşatılan oyunları ve tiyatroları izledik. Zor dönemler, zor zamanlardan geçtik. Ama dünyanın içinde bulunduğu konjonktür ile bölgemizin içinde bulunduğu coğrafya da yaşanılan, bize yaşatılanları da, iyi etüt etmek gerekecek!
Neden böyleyiz? Niçin bu durumdayız? Sorguladık mı? Sorgulamadınız? Niçin?
Sığ siyaset tartışmalarını, göbekten bağlı medya kuruluşlarını ve ekranlardan gerçekleri söylemeyen yandaşları görünce, bize sunulan ile sunulmayanın çok farklı senaryolar olduğunu görmek, acı veriyor.
2022 de neler yaşadık? Dünya neler yaşadı?
Biz dünya da 2.Dünya Savaşı niteliğindeki küresel ölçekli bir 3.Dünya Savaşı yaşamadık, yaşamıyoruz.
Ancak böyle bir savaş yaşamıyorken, özellikle ekonomik anlamda vatandaşların yaşadığı belirsizlik, istikrarsızlık, enflasyon ve bıçak sırtı bir düzenin içinde, neden debelenip duruyoruz?
Ekonomik istikrarsızlık, yüksek fiyatlar ve olmayan alım gücü ile biz savaş ekonomisi gibi bir ekonominin içinde neden bulunuyoruz?
Neden böyle bir istikrarsızlık yaşıyoruz? Diğer ülkelerle kıyaslandığında biz neden bu çaresizliği yaşamak durumunda kalıyoruz? Bunu bize neden yaşatıyorsunuz? Suçumuz ne?
Biz bir şey istemiyoruz. Sadece 2022’ den 2023’ e girerken isteğimiz; umut, refah, huzur, güvenlik. Kimse kargaşa istemiyor.
Ama siyaseten yaşanılan ortada; hep kargaşa, hep kargaşa.
Düşünüyor musunuz?
Dolar ve Euro bizim TL. karşısında niçin 20 kat değerli? Niçin ekonomimiz kötü? Fiyatlar uçtu gitti.
Bunları düşüne durun?
Ama Maliye Bakanının söylediklerine kulak verin birde. Ne güzel anlatıyor yaşananları.
-“Neoklasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım”….Müjdeler veriyor…
İstiyoruz ki 2023 bize şans, huzur, mutluluk getirsin. Elbette getirsin.
Ama yeni yıla girerken, başka ülkelerle kıyaslamak istersek, bizde bir vatandaşın evine ekmek götürmek için çırpındığını bir düzende, mesela Avrupa’nın böyle bir kaygısı neden olmuyor? Neden bizde enflasyon üç haneli rakamlarda?
İnsanlar neden açlık sınırındalar? Neden her şey, aşırı pahalı oldu?
Çaresizlik, yokluk, geleceksizlik neden yaşıyoruz?
Dış güçler mi?
Onlar mı belirliyor? Kira, konut, araba, sebze, meyve, et ve süt…vs. Fiyatlarını?
Bunları da düşünün…
Sevgili dostlar; 2022’ den 2023’ e girerken güzel şeyler yazmak isterdim. Ama şeffaf olmam gerek.
Bu coğrafyada ve bu günkü konjonktürde hayalci olmak istemem. Gerçekler acıdır. Acı da gerçektir.
Evet, 2022’den 2023’e girerken sağlık, mutluluk, refah, huzur, zenginlik ve gerek şahıs, gerekse aileniz ile birlikte mutlu bir yıla girmenizi temenni ederim.
Ama
Eksiğimiz; Demokrasi.
Demokrasinin olmadığı yerde hiçbir zaman, eşitlik, liyakat, hukuk, eğitim, sağlık gibi diğer tüm normlar olmaz.
Onun için 2023 bize hem demokrasi, hem de siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda istikrar getirsin.
Getirir mi?
Düzen hiç bir zaman böyle gitmez.
Ağaç büyür, çiçek açar, yapraklanır ve meyve verir. Sonbahar ile yapraklarını döker. Kış gelince, ağaç ilkbahara kadar yapraksız kalır.
Yaşam döngüdür.
Kıştan sonra ‘İlkbahar’gelir bilirsiniz.
2023 bize, memleketimize, ailemize, çocuklarımıza ve hepimize, hepinize umut getirsin.
Umut, güneş gibidir.
Bakalım 2023 bize basıl oyunlar, tiyatrolar oynayacak?
Sevgi ve saygılarımla.
Mutlu yıllar hepinize.
30 Aralık 2022 – Can Emre