Susurluk’ta her yaştan sporcunun hocalığını yapan Fehim Dikmen, spor şehri Susurluk’un sporda olması gereken yerde olmadığını dile getirdi. Susurluklu sporcuların daha iyi yerleri hak ettiğini belirten Dikmen; “Sporcularımız üst makamlar tarafından desteklenmeli ve daha iyi yerlere getirilmeli.” açıklamasında bulundu.
Ailesinin her kuşakta spor alanıyla ilgilenen bireyleri olduğunu dile getiren 66 yaşındaki Fehim Dikmen, bütün spor hayatını Susurluk’ta geçirdiğini ve spor terbiyesi, kültürü ve ahlakı içinde yetişmiş biri olduğunu söyledi. Kazanmış olduğu spor kültürünü, kendi birikimini de katarak Susurluk çocuğuna ve gencine spor kültürü aktarmaya çalışan biri olduğunu dile getiren Fehim Dikmen; “Spor benim hayatım. Benim için çok şey ifade ediyor. Hayatımın her yerinde spor var. İyi ki sporcu bir babanın oğluyum. İyi ki spor konusunda anlayışlı hoşgörülü bir eşe ve sporcu oğluma sahibim. Spor çocukların hayatında fiziksel, zihinsel ve gelişim açısından oldukça önemli bir yere sahip. Dayanışma ve paylaşma kültürü oluşmasını spor sağlıyor. Öğrenciler de sporcular da iyi beslenmeli. Bu beslenme sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da iyi olmalı. Ailesinden ve okulundan en iyi şekilde faydalanabilmeli.” ifadelerinde bulundu.
“SUSURLUK’UN HEM FUTBOLCUSU HEM DE ANTRENÖRÜYÜM”
Güreşin anne ve baba tarafından atalarının sporu olduğunu ifade eden Fehim Dikmen, futbol sevdasının çok küçük yaşlarda tutulduğunu söyledi. 1974 yılından günümüze kadar futbol ile ilgilendiğini söyleyen Dikmen futbol kariyerini; “48 yıldır bu işi yapıyorum. Susurluk’ta mevcut 5 kulübün hem kurucusuyum hem antrenörü hem de futbolcusuyum. 1985’te Susurluk Şekerspor’u kurdum. 25 yıl da Şekerspor’da çalıştıktan sonra oradan emekli oldum. Şekerspor’un kapatılmasının ardından Yeni Şekerspor takımını kurdum. Göbelspor’da da emeğim vardır. 1996 yılında benim ilk aşkım ve ilk göz ağrım olan Beşeylülspor’u kurdum. Şu an 6-13 yaş grubu çocukların kulübü olarak devam ediyor. En son olarak Susurluk Belediyespor diye bir kulüp kurduk. Daha sonra rahmetli Tahsin Bozoğlu başkanımız belediyenin kulübü olmayacağını söylediği için Susurlukspor olarak devam ettirdik. Şeker Fabrikası’nda da futbol antrenörüydüm.” şeklinde anlattı.
“SUSURLUK BİRÇOK SPOR ALANINDA BAŞARILI”
Susurluk’un ferdi spor, kolektif spor, okul ve kulüp sporları alanlarının hepsinde çok başarılı olduğunu dile getiren Fehim Dikmen; “Susurluk spor alanında yapılan çoğu müsabakada Balıkesir ilinde bulunan 20 ilçe arasında her zaman ilk 3’te yerini alır. Güreş benim baba mesleğim olduğu için söylüyorum, Susurluk’tan çıkmış Başpehlivan Ertuğrul Dağdeviren’in başarısı vardır. Susurluk’tan çıkan bir karate takımımız dünya üçüncüsü olmuştur. Judoda Susurluklu bir kadın milli olmuştu. Şehit Erbil Aslan Ortaokulu Balıkesir’de sürekli voleybolda il birincisi olur. Hatta son dönemde de Susurluk’tan 2 okul birbirine rakip oldu. Biri il birincisi diğer takım ise il ikincisi oldu. Benim branşımda yani futbolda Susurluk takımları hep Türkiye’de şampiyonaya gitmiştir. Okul ve kulüpler, alt yapılarda final müsabakalarına kalıp çok ses getirmiştir.” diye kaydetti.
“DAHA DA BAŞARILI SPORCULAR YETİŞTİRMELİYİZ”
Birçok spor dalında başarılı olmuş ve başarılarını hala sürdürerek Susurluk’u temsil eden sporcular olduğunu söyleyen Fehim Dikmen; “Şu an benim yetiştirdiğim ve ismini duyurmuş profesyonel futbolcular var. Milli takıma kadar gönderdiğim Rahman Başaran ve Trabzon Hekimoğlu’nda oynayan Onur Akdeniz gibi birçok oyuncum var. Susurluk spor adına çok zengin bir şehirdir. Bu zenginliği yönetecek, eğitecek antrenörler ve öğretmenler var. Fakat gerçek anlamda destek verilmiyor. Bu konuda üst makamlardaki yöneticiler veya eğitimcilerde bir sıkıntı var. İlçemizden daha fazla ülke çapında başarılı olacak sporcu çıkmalı. Bu sporcularımız üst makamlar tarafından desteklenmeli ve daha iyi yerlere getirilmeli. İmkânlar kısıtlı olmasına rağmen çok başarılı sporcular yetiştirdik, imkânları iyileştirip daha da başarılı sporcular yetiştirmeliyiz. Susurluk spor alanında hak ettiği yerde değil.” dedi.
KİTAPLARDA SPOR AŞKI
Spor dışında biraz edebi yönünün de olduğunu ifade eden Dikmen, 9 adet kitabı olduğunu ve bu kitaplardan 3 tanesinin spor ile ilgili kitaplar olduğunu belirtti. “ ‘Susurluk ve Futbol’ isimli ilk kitabım Rahmetli Tahsin Bozoğlu döneminde basılmıştı. ‘Susurluk’ta Spor’ kitabımda Cumhuriyet’ten bir yıl sonra Susurluk’ta spor kulübü kurulup yapılan faaliyetleri konu aldım. Daha sonra Şekerspor arşivine girerek orada birebir kendi çalıştığım dönem de dahil olmak üzere bu arşivi derlediğim bir kitabı daktiloyla yazdım. Bu kitapta sadece futbol değil güreş ve at biniciliğine de yer verdim. Bahsettiğim kitapların dışında iki kızım diye bahsettiğim edebi kitaplarım, ‘Duygu Tarlası’ ve ‘Gönül Kumbarası’nı kaleme aldım. Bir şiir kitabıma ‘Bir babanın iki kızı olmalı.’ diye bir şey yazmıştım. Bu iki kitabım da benim kızlarım.”diye konuştu.
“ÇOCUKLARI SPORA TEŞVİK EDİYORUM”
Pandemi döneminde de eğittiği çocuklarla ve sporla bağını asla koparmayan Dikmen, bu kapanma döneminde çocukların fiziksel olarak çalışabilmeleri adına girişimlerde bulunduğunu söyledi. Çocukları kitap okumaları ve spor faaliyetlerini bırakmamaları için teşvik edip ödüllendirdiğini açıklayan Dikmen; “Pandemi döneminde iki sene çocuklarla Whatsapp üzerinden spor eğitimi yaptım. Spor egzersizleri, ısınma ve fiziksel olarak geliştirici hareketleri yapıp kendimi video kaydına alarak kurmuş olduğum 2010 Altın Çocuklar grubundaki öğrencilerimle paylaştım. Gruptaki çocuklarım bana geri dönüş yapıyorlar ve ben de onları ödüllendiriyorum. Daha sonra işte şiir yarışmaları düzenliyorum. O yarışmada birinci olana eşofman ve spor ayakkabısı gibi spor malzemeleri alıyorum. Bu yapmış olduğum çalışmaları kitap haline getirdim. Onun dışında engellilerle ilgili 2 sene çalıştım. Benim bir engelliyle ilgili yaşadığım gerçek bir hikâyeyi yazdım. Milas Belediyesi bu hikâyemi kitaplaştırdı.” diyerek çalışmalarını anlattı.
“ŞEHRİMİZİN EŞSİZ SPOR KÜLTÜRÜNÜ AŞILAMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Yaptığı çalışmaların Susurluk’taki çocuklara ve gençlere şehrin eşsiz spor kültürünü aşılamak adına olduğunu söyleyen Dikmen; “ Futbol ve spor faaliyetlerimin dışında burada romanları toplayıp Roman kızlardan oluşturduğum özel dans grubu ile olan çalışmalarım var. Bu Roman kızlarımızla kurduğum özel dans grubu ile birlikte 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nde bir gösteri organize ettik. Onlara bu güne özel animasyon ve eğlence gösterileri hazırladım. Bu gösteride bu kızlarımız tek tek benim şiirlerimi okudukları bir gösteri sergilediler. Yani ben aynı zamanda hem şairim hem yazarım. Hayat hiç durmaz devam eder ve ben de hiç durmuyorum 7/24 çalışıyorum. Nöbetçi antrenörüm, nöbetçi hocayım.” diye açıkladı.
Haber: Nur UYSUN