Bandırma Şehitliği’nde 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi dolayısıyla anlamlı bir tören düzenlendi.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümü nedeniyle Bandırma Garnizon Şehitliği’nde anma töreni gerçekleştirildi. Tören, Bandırma Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı, Bandırma Belediyesi ve Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit ve Dul Yetimleri Derneği Bandırma Temsilciliği tarafından şehitliğe çelenk sunumuyla başladı. Ardından saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile program devam etti.
YAVUZ: “ÇANAKKALE, MİLLET OLMANIN ADIDIR”
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Resul Yavuz yaptı. Yavuz konuşmasında, Çanakkale Zaferi’nin yalnızca askeri bir başarı değil, millet olmanın, kimlik ve ruhun sembolü olduğunu vurguladı. Yavuz, “Bugün burada, milletimizin bağımsızlık ruhunun simgesi olan Çanakkale Zaferi’ni anmak için toplandık. O destansı mücadelede canlarını feda eden yüzbinler, sadece toprağı vatan yapmadı; aynı zamanda sinelerimize onur, gurur ve şükran duygusunu da kazıdı. Onlar, bu topraklardaki derin köklerimizdir. Her Çanakkale’yi düşündüğümüzde, Gazi Mustafa Kemal’in ‘Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum’ sözünü hatırlarız. Bu söz, vatan sevgisinin canından üstün tutulduğu bir anlayışın ifadesidir. Mehmetçik, bu emirle gözünü bile kırpmadan ölüme yürürken, bizlere siperin ardının vatan olduğunu göstermiştir. Tarihimizdeki büyük zaferler, inançla, disiplinle ve güçlü bir komutanlıkla kazanılmıştır. Çanakkale, yalnızca askeri bir başarı değil, millet olmanın, bir ruhun ve kimliğin adıdır.” dedi.
Yavuz, Çanakkale Zaferi’nde ortaya konan ruhun, 1919’da başlayan Kurtuluş Savaşı’nın en büyük ilham kaynaklarından biri olduğunu vurguladı. Sakarya’da, Dumlupınar’da elde edilen zaferlerin de bu ruhla taçlandığını belirten Yavuz, “Anafartalar’dan Gabar’a, Arıburnu’ndan Besler Dereler’e kadar her karış vatan toprağında şehit olan kahramanlarımız, aynı inancın evlatlarıdır.” dedi. Yavuz, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy’un “Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor, bir hilal uğruna Yâ Rab ne güneşler batıyor” dizelerini hatırlatarak tüm şehitleri minnet ve saygıyla andı. “Minnettarız… Minnettarız… Minnettarız… Ruhları şad olsun.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından protokol, şehit mezarlarını teker teker gezerek karanfil bıraktı ve tören sona erdi.
Haber: Belit Pektezel