“Resmin altında imzanız olmasa dahi resminiz tanınabilir”

Haberi sosyal medyada paylaşın!

2005 yılından itibaren her yıl kutlanmaya başlanan 27 Şubat “Dünya Ressamlar Günü”nde ressam Anzilha Kılıç Doğan, Bandırma Gazeteciler Cemiyeti’nin konuğu oldu.

Bandırma’da çeşitli sergiler açma fırsatı elde eden Doğan, resme başlama hikayesini anlattı. Doğan, öğretmenlerine teşekkürlerini ileterek “Resme yönelten sağlayan Cesim Boztoprak diye bir resim öğretmenim vardı. Normalde lise eğitimimi resim üzerine yapmamıştım, liseden sonra resme başlamam da bana büyük rol oynadı resim öğretmenim. Daha sonra Adıyaman’daki çok sevdiğim değerli Atölye hocam Nurullah Ataç’dır. Gerek çalışmalarda kompozisyon form, ışık, perspektif eğitimlerimi bizzat kendisinden aldım ve bu günlerin temelini resim atölyemde attım buradan çok değerli iki hocama da teşekkür ederim.” dedi.

“İÇİMDEKİ DUYGULAR VE DÜŞÜNCELER İLE GEÇMİŞTEN GELECEĞE BİR BAĞ KURUYORUM”

Resim yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını söyleyen Doğan, portre resimleri çizerken kendini daha iyi ifade ettiği şu şekilde aktardı:

İçimdeki duygular ve düşünceler ile geçmişten geleceğe bir bağ kuruyorum. Yaşlıların portreleri ile günümüzün yaşanmışlıklarını birleştirdiğimde bir köprü yapıyorum.

Şimdiye kadar 3 tane kişisel sergi ve 59 karma sergiye katılan Doğan, bu çalışmaların içerisinde uluslararası workshop ve çalıştayların olduğunun bilgisini verdi.

“YETENEKLİ ADAMIN 6 AYDA GELDİĞİ YERE, EĞİTİMLERLE BİR BUÇUK SENEDE GELİNEBİLİR”

Resmin sadece yetenekli olmaktan ibaret olmadığını, isteyen herkesin istediği yaşta resim yapabileceğini söyleyen Doğan, yeterli zaman ve özveri ile iyi işler çıkabileceğini vurguladı. Doğan, “Ben yeteneğin, gelişim süresini kısalttığını düşünüyorum. Yeteneksiz bir insan gerekli eğitimlerle geç de olsa yetenekli insanları yakalayabilir. Yetenekli adamın 6 ayda geldiği yere, eğitimlerle bir buçuk senede gelebilir.” dedi.

“BİR YERDEN SONRA RESMİN ALTINDA İMZANIZ OLMASA BİLE RESMİNİZ TANINABİLİR”

Ressam kimliği oluşturmak için eğitim almanın önemi olduğunun altını çizen Doğan, “Kendi kendinize bir yere kadar ilerleyebilirsiniz. Bir yerden sonra tıkanır kalırsınız. Daha önce bu işleri halletmiş kişilerle kurulacak olan diyalog sizi düzlüğe daha çabuk çıkarır. Eğitimlerle ancak belirli bir kimliğe sahip olursunuz. Sedat Örsel, bir yazı yazmış benim için ‘bir ressam imzasıyla değil, yaptığı resim imzası yerine geçtiği zaman ressamım demeli’ diyor. Bir yerden sonra öyle bir noktaya geliyorsunuz ki, resmin altında imzanız olmasa da, insanlar tanıyabiliyor resimlerinizi. Bu kimliği oluşturabilmek önemlidir.” şeklinde konuştu.

“EN ÇOK REALİST ÇALIŞMALAR BENİ ETKİLİYOR”

Esinlendiğim sanatçılar arasından bahseden Doğan, realist çalışmaların kendisini daha çok etkilediğini belirterek “Türk ressamlardan Osman Hamdi Bey’in resimlerini çok beğenirim. Yine o zaman ki toplumdan insanları o dönemdeki insanların kıyafetlerini birebir resmetmesi çok hoşuma gidiyor. Şu an günümüz de de yabancı ressamlar var onları da internet üzerinden takip ediyorum ve benim gibi realist çalışmalar yapması da beni daha da kendilerine hayran bırakıyorlar.” şeklinde konuştu.

Haber:Belit Pektezel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir