Kızılderili atasözlerini severim.
Bir Kızılderili atasözü şöyle diyor:
“Nehrin kenarında sabırla susup oturarak beklersen, düşmanlarının cesetlerinin geçişini izlersin.”
İnsan, yaşı ilerledikçe daha sabırlı ve daha hoşgörülü oluyor.
Tüm vefasızlıklara, kara çalma çabalarına gülüp geçiyor, yanıt vermeye bile gerek duymuyor. Çünkü insan, sadece değerli gördüğüne yanıt verir.
X X X
Kentleri kent yapıp, yaşanılır kılan insanlarıdır. Sanat ve kültür ise bir kentin adeta can damarlarıdır.
Sanat ve kültürle yoğrulan bir kentin insanları genelde mutludur.
Yıllardır Erdek Ocaklar’da yaşayan “Yeşilçam efsanesi” Ahmet Mekin’le konuşuyoruz. Başarılı oyuncu, “Sanat ile uğraşan, sanatın bir dalına ilgi duyan bir kişi, hangi meslekte olursa olsun mutlaka başarıyı yakalar. Sanatı seven, kitap okuyan bir kişiden kimseye zarar gelmez” diyor. Haksız mı?
X X X
Uluslararası bir üne sahip Bandırmalı şair-yazar Ayten Mutlu’nun, Bandırma’yı en iyi şekilde yansıtan şu sözünü unutamam:
“Harmanımız, deniz kıyısında poyraz rüzgârlarıyla karılıyor.”
Müthiş! Bandırma, bir cümleyle bu kadar mı iyi anlatılır…
X X X
İnsanların, hayallerinin peşinde koşması ne kadar güzel! Çünkü gerçeklere ulaşmanın ilk adımı hayal etmekten geçer.
Şu öyküyü hep anımsarım:
Bir okulda öğretmen, öğrencilerine verdiği kompozisyon ödevinde, “Bana, gelecekteki bir hayalinizi anlatın” der. Bir çocuk, kompozisyonunda, gelecekte çok büyük bir çiftliğe sahip olacağını, burada her çeşit hayvanı yetiştireceğini anlatır. Öğretmen, bu yazıyı okuduktan sonra öğrenciye geri verir. Yazının altında, kırmızı kalemle “sıfır” notunun yanında, “Beni gör!” ibaresi vardır. Öğrenci, öğretmeninin yanına gider. Öğretmen, “Senin ailenin koşulları, böyle bir hayali gerçekleştirmene uygun değil. Bu yazıyı al, durumunu yeniden değerlendirip, yeniden yazarak bana getir. O zaman, ödevine verdiğim sıfır notunu yeniden değerlendireceğim” der. Öğrenci, yazıyı alıp gider ve ertesi gün, yine öğretmeninin yanına gelip, değiştirmediği aynı yazıyı getirerek, şunları söyler:
“Siz, ödevime verdiğiniz nottan vazgeçmeyin. Ben hayallerimden vazgeçmeyeceğim!”
Benim de çocukluk yıllarımın baş hayali, gazeteci olmaktı. Bu hayal uğruna mücadelemden hiç vazgeçmedim. İyi ki de vazgeçmemişim.
X X X
Yazıyı yine bir Kızılderili atasözüyle noktalayalım:
“Vücudun senden izin almaksızın yaşlanır. Ruhun ise sen izin vermedikçe yaşlanmaz.”
Kaç yaşında olursanız olun, üretmekten, çalışmaktan, hobilerinizi gerçekleştirmekten vazgeçmeyin. Böyle davranırsanız, hem mutlu olursunuz, hem de yaşama bağlanırsınız.
Yazar: Önder Balıkçı