Bandırma Demokrasi Platformu Bileşenleri 6 yaşındaki kız çocuğunun istismarıyla basın açıklamasında bulunarak “Çocuklarımızı bu karanlık zihniyete ve onun politikalarına teslim etmeyeceğiz” dedi.
Bandırma Demokrasi Platformu Bileşenleri 6 yaşındaki kız çocuğunun istismarıyla basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı yapan Bandırma Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Erdal Doğru, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, tecavüz, taciz, istismar vakalarının devam ettiğini belirterek “Açığa çıkan her çocuk istismarı vakasında iktidar farklı bir gündem yaratma, faili değil mağduru suçlama, normalleştirme, münferit bir olay gibi politikalarla istismarın üzerini örtmeye çalışmaktadır. Böylelikle sorunun asıl kaynağı olan gerici politikaların sorgulanması engellenmek, cemaatler, tarikatlar üzerinden toplumsal ilişkilerin yeniden şekillendirilmesi devam ettirilmek istenmektedir.” dedi.
“BAKAN İSTİFA”
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfında yaşanan son olayın toplumsal bir infiale yol açtığını vurgulayan Doğru, “Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında kız çocuğunu cemaatin mensubu olan ve o zaman 29 yaşında olan Kadir İstekli ile imam nikâhı kıyıp evlendirmesi kesinlikle münferit olay değildir. Tam aksine iktidarın laiklik karşıtı politikalarının, cemaatler ve tarikatlarla girdiği çıkar ilişkilerinin, bu yapılar eliyle toplumsal ilişkilerin dinsel referanslarla yeniden şekillendirilmesi girişimlerinin bir sonucudur.” Diye konuştu. Yaşanan her çocuk istismarının ideolojiktir, politik ve siyasal olduğunun altını çizen Doğru, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın “Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek meselelerdir” beyanı korkunç bir çarpıtmayı içermektedir. Selefi olan Bakanın “bir kereden bir şey olmaz” açıklamasından çok da farklı değildir. Altı yaşındaki bir çocuğun istismar edilmesi karşısında bu sözleri sarf eden bir bakanın bir gün bile o koltukta oturmaması, istifa etmesi gerekir.” dedi.
“MİLYONLARCA KIZ ÇOCUĞU EĞİTİM DIŞINDADIR”
İstanbul Sözleşmesi’nin önemine değinen Doğru, milyonlarca kız çocuğunun ülkemizde eğitim hakkından ve sosyal haklardan yoksun bırakıldığına dikkat çekerek “Eğitimden uzak kalan kız çocukları ya ev içi emek sömürüsüne ya da erken yaşta evlendirilerek cinsel saldırıya ve şiddete açık hale getirilmektedir. Eğitim-Sen’in Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021-2022 eğitim öğretim yılı okullaşma istatistiklerinden yola çıkarak aktardığı verilere göre, ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışındadır. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısını ise 636 bin 270 olarak belirten istatistikler toplamda 1,5 milyonu aşkın kız çocuğunun eğitim sisteminin dışında bırakıldığını göstermektedir. Eğitim hayatı sonlandırılan kız çocukları çocuk yaşta evliliğe zorlanarak şiddet, istismar riski altında yaşamaya mahkûm edilmektedir.” dedi.
KARABACAKOĞLU: “YER YERİNDEN OYNAMALI”
Bandırma Kız Çocukları Umudumuz Derneği Başkanı Fatma Sibel Salı Karabacakoğlu da konu ile ilgili konuşarak açıklamasına Yaşar Kemal’in “Bu ülkede dört şey olmayacaksın; Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı” sözüyle başladı. Karabacakoğlu “günlerdir bu kan dondurucu hikaye beynimizi kemiriyor, boğazımızda kocaman bir yumruya dönüşüyor. İsmail Ağa Cemaatinin liderlerinden ‘’Yusuf Ziya Gümüşel’’ 6 yaşındaki öz kızını 29 yaşındaki bir müridinin istismarına kendi elleriyle teslim ediyor. Çocuk 14 yaşındayken hekim şüphesiyle başlatılan soruşturma, çocuğun kemik yaşının bir başkasının onun yerine geçmesiyle 21 gibi gösterip örtbas ediliyor. Doğum belgeleri bile istenmeden soruşturmaya gerek olmadığına karar veriliyor. Bu sistematik ve aile destekli istismar o küçük çocuk için yıllarca devam etti ve hala bu istismar devam ediyor. Ne zaman ki büyüyüp reşit oluyor, şikayetiyle konu tekrar mahkemeye taşınıyor. Ve bizler de gazeteci, son günlerde yobazların hedefindeki Timur Soykan’dan bunu ancak yeni öğrenebiliyoruz. Normal bir ülkede yer yerinden oynardı. Oysa ki hala ülkenin yarısının haberi yok. Dosyaya dair tek bir tutuklu bile yok. Aksine konuya dair ağzını açanlara ‘’din düşmanı’’ yaftası yapıştırıp saldıranlar var.” dedi.
“KORUYAMADIĞIMIZ HER ÇOCUK İÇİN HESAP SORMAK ZORUNDAYIZ”
Bu durumun herkes için utanç kaynadığı olduğunu söyleyen Karabacakoğlu “Koruyamadığımız bütün çocuklarımız için hep birlikte hesap sormak zorundayız. Bu bizim boynumuzun borcu.Bu ülkede kadınlara çocuklara reva görülen düzen bu mu olacak, gerçekten bundan sonra? O mecliste pişkin pişkin hiçbir şey olmamış gibi oturanlardan bunun hesabını sormayacak mıyız? “Ben o çocuğu 2020’de koruma altına aldım.” diyen ama bu çocuğun başına bunları getirenlerin, o tarikatın, o şeref yoksunu babanın, o sapık tecavüzcü Kadir İsteklinin kapısına dayanıp da onları aldırmayan onlara, o tarikatların bu aşağılık zihniyetlerine ses çıkaramayan sözüm ona Aile Bakanını orada mı oturtacağız hala!” dedi.
“ÇOCUK KORKAR SEN KORKMA”
İstismar olaylarının son bulması adına herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayan Karabacakoğlu şu şekilde konuştu:
“İktidara geldiğinden beri ister siyasal ister statüsel ister ekonomik olarak durmadan besledikleri ve giderek çoğalan tarikatları, dernekleri, vakıfları cemaatleri ile yarattıkları bu düzen yüzünden, kim bilir daha bilmediğimiz daha kaç küçücük hayatı kararmış yavrumuz için AKP’den hesap sormayacak mıyız? Daha kaç kere örttükleri istismar davalarını başarı belleyip mecliste birbirlerini şakşaklamalarını izleyeceğiz? Münferit deyip geçip gitmelerine gerçekten müsaade edecek miyiz? Tüm bunlara cevabın hayırsa, senin de benim kadar miden bulanıyorsa ve memleketin güzelim evlatlarına, tarikatlarda, vakıflarda, tacizi, tecavüzü, istismarı, intiharı, yakılmayı yok edilmeyi reva görmüyorsan senin yerin burası bizim yanımız! Çocuk susar sen susma! Çocuk korkar sen korkma. Bağır sesini çıkar. Tüm çocuklarımız, Yok Olan İnsanlık Adına.”