CHP Bandırma İlçe Kadın Kolları Başkanı Filiz Özdemir, Narin Güran cinayeti ve Türkiye’de artan çocuk istismarlarına yönelik basın açıklaması yaptı. Narin’in ölümünden bu yana geçen süreçte çocuk istismarlarına karşı alınan yetersiz önlemlere dikkat çeken Özdemir, şunları söyledi: “Narin’imizi vahşi bir cinayet sonucu kaybettik. Narin için günlerce ağlayan, mezarına notlar bırakan, onu tanımasa da yüreğinde hisseden ve yaşatan, günlerdir her cümlesinin ya başı ya sonu Narin olan 7’den 70’e tüm kız çocuklarının ve kadınların başı sağ olsun.”
Özdemir, çocuk istismarlarına karşı daha etkin adımlar atılmadığını da belirterek tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bu vahşetin gelişinin nasıl olduğunu biliyoruz maalesef. ‘Bir kereden bir şey olmaz’, ‘Küçüğün rızası var, bağırsaydı sesi duyulurdu’ diyen bu anlayışın bugün geldiği noktanın mimarlarına sesleniyorum: Dün, çocuklara yönelik istismarları araştırmayı reddederek bugün Narin’i, Leyla’yı, Hazal’ı, Zeynep’i kara toprağa mahkum etmekten utanmıyor musunuz?”
“ÇOCUK İSTİSMARI VAKALARI ARTIŞ GÖSTERİYOR”
TÜİK verilerine göre, 2008-2016 yılları arasında Türkiye’de 104 bin 531 çocuğun kaybolduğu açıklandı. 2014 yılında kayda geçen çocuk istismarı vakalarının 11 bin 95 olduğunu, bu sayının 2022’de 31 bin 890’a yükseldiğini belirten Özdemir, çocuk istismarı vakalarının büyük bir artış gösterdiğini söyledi. Özdemir, “Veriler, istismara maruz bırakılan çocuk sayısının 2014-2022 yılları arasında %287 (yaklaşık 3 kat) arttığını gösteriyor. TÜİK’e göre, çocuk istismarı sayısı 2014 yılında 11 bin 95, 2015 yılında 16 bin 258 olarak kayda geçerken, 2022 yılında bu sayı 31 bin 890’a yükseldi. Ancak bu veriler kamuoyundan saklanıyor. Türkiye’de kayıp çocukların sayısı sır gibi saklanıyor.” dedi. Adalet Bakanlığı verilerine de dikkat çeken Özdemir, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlara ilişkin dosya sayısının 187 bin 336 olduğunu, çocukların cinsel istismarıyla ilgili dosya sayısının ise 66 bin 138’e ulaştığını vurguladı. Özdemir, konuşmasında reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçuna dair dosyaların 27 bin 674 olduğunu da belirterek, bu konuda ciddi adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
“NEDEN SUSTUNUZ”
Narin Güran’ın kaybolmasından 19 gün sonra bulunduğunu hatırlatan Özdemir, süreç boyunca yaşanan ihmallere tepki gösterdi. Sorular sorarak yetkilileri eleştiren Özdemir, “120 haneli köyde 3 savcı ile Narin’e ne olduğunu, nasıl öldürüldüğünü açıklamayan, her şeyi halktan saklamayı düşünenlere soruyoruz: Neden sustunuz? 19 gün boyunca o bedeni ruhunuz nasıl taşıdı? Sizin vicdanınıza ağır gelmeyen ama yıllardır öldürülen yüzlerce çocuğun failini, içini boşalttığınız yargıya teslim etmemek için mi sustunuz?”
Özdemir, çocuk cinayetlerine karşı yürüttükleri mücadeleyi şu sözlerle özetledi:
“Yıllardır anlamadınız; canın ve vicdanın siyaseti olmaz! Çocukların canı üzerinden siyaset hiç olmaz! Bu haykırışlarımız, siz vicdan sahibi olun diye değil, halkımızdan çalınan adaleti teslim edin diye. Sizlere ağır gelen o koltuklardan siz kalkıncaya kadar, kayıp çocuklarımızın tek tek hesabını soruncaya kadar buradayız, gözümüz üzerinizde!”
“MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR SÜRECEKTİR”
Özdemir, çocuk cinayetleri ve istismarlarının, kadın cinayetleri gibi siyasi olduğunu ifade etti ve İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasını eleştirdi. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun kadınlar ve çocukların korunmasında hayati öneme sahip olduğunu belirten Özdemir, şunları söyledi:
“Aileyi ve cinsiyetçi tahakkümü kutsayarak kadınların ve çocukların kurban edildiği bu sistem, bu şiddetin, bu cinayetlerin asıl nedenidir. İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı kanunu hedef alan, bu ülkenin kadınlarına ve kız çocuklarına ‘yaşam’ yerine ölümü reva gören zihniyetle mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.”