Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Karan, BANÜ’de düzenlenen konferansta “Mavi Vatan” kavramını ve denizlerin Türkiye için stratejik önemini anlattı.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde (BANÜ) düzenlenen konferansta Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Karan, “Mavi Vatan” kavramı ve Türkiye’nin denizlerdeki haklarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinliğe Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Bandırma İlçe Eğitim Müdürü Mutlu Aslan, THK Bandırma Şubesi Başkanı Varol Memişler, Bandırma Kent Konseyi Başkanı Murat Ergöz, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
DENİZLERİN STRATEJİK ÖNEMİ
Prof. Dr. Hakan Karan, denizlerin ticaret ve doğal kaynaklar açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Dünyada ticaret küreselleşmeye başladı ve Türkiye’nin deniz üzerinden yapılan ticaret oranı yüzde 90 seviyelerinde. Karayolu taşımacılığında bir numara olmamıza rağmen, deniz taşımacılığının payı çok daha yüksek. Bununla birlikte, balıkçılıktan enerji kaynaklarına kadar pek çok alanda denizlerin sağladığı imkanları değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
DENİZ HUKUKUNUN ÖNEMİ
Deniz Hukuku Anabilim Dalı’nın Ankara Üniversitesi’nde 1982 yılında kurulduğunu ve 1992 yılında bu alanda öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladığını belirten Karan, uluslararası deniz hukukunun ülkeler arasındaki ilişkilerde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Ege Denizi’ndeki sınır meselesine değinen Karan, “1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile kıta sahanlığı ve kara suları sınırları belirlenmiştir. Eğer Yunanistan’ın kara sularını 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkarması kabul edilirse, Ege Denizi’nin büyük bir kısmı Yunan karasularına girecektir. Türkiye, bu sözleşmeye taraf olmamayı tercih etmiştir” ifadelerini kullandı.
MAVİ VATAN VE TÜRKİYE’NİN DENİZ HAKLARI
Türkiye’nin deniz yetki alanlarını ifade eden “Mavi Vatan” kavramının önemine değinen Karan, “Mavi Vatan, 462 bin kilometrekarelik bir alanı kapsıyor. Bu alan, yalnızca ekonomik değerler açısından değil, stratejik olarak da büyük bir öneme sahiptir. Doğalgaz, petrol ve değerli madenler deniz tabanında bulunuyor. Türkiye, bu kaynaklara yönelik büyük yatırımlar yapmaktadır” dedi.
Özellikle Kıbrıs meselesine değinen Karan, Türkiye’nin KKTC bandıralı gemilere limanlarını açarken, Kıbrıs Rum bandıralı gemileri kendi limanlarına kabul etmediğini belirtti. Bu durumun karşı tarafın da KKTC bandıralı gemilere limanlarını kapatmasına sebep olduğunu söyledi.
BOĞAZIN STRATEJİK ÖNEMİ
Boğazların dünya barışı adına önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Karan, “Montrö Sözleşmesi de Türkiye’nin denizlerdeki egemenlik haklarını koruyan kritik anlaşmalardan biridir. Boğazlarımız, sadece Türkiye için değil, dünya barışı açısından da önemli bir bölgedir” dedi.
MÜSİLAJ SORUNU
Konferansa katılan Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın müsilajla ilgili yönelttiği soruya yanıt veren Karan, “Türkiye’nin kendi ülkesinde müsilaj problemine izin vermemesi lazım. Kaynağın tamamen Türkiye olduğunu düşünmüyorum. Karadeniz’den kaynaklı bir problem de olabilir. Ama bu konularda kesinlikle iş birliği yapılması gerekir” dedi.
Konferansın sonunda Prof. Dr. Hakan Karan, denizlerin korunması ve etkin bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Denizcilik sektöründe mekânsal planlamanın önemine dikkat çeken Karan, özellikle balıkçılık ve yenilenebilir enerji yatırımları konusunda bilimsel temellere dayalı projeler geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Konferans sonunda BANÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, Prof. Dr. Hakan Karan’a plaket takdim etti.