Atatürk’ün Bandırma’ya gelişinin 99’uncu yıl dönümünde, Tarih Öğretmeni Hakan Çağatay Atatürk’ün Bandırma’ya ilk gelişinde yaşanan coşkulu karşılama hakkında önemli bilgiler verdi.
Atatürk’ün Bandırma’ya gelişinin 99’uncu yıl dönümü, Bandırma’da büyük bir coşkuyla anılıyor. Tarih öğretmeni Hakan Çağatay, Atatürk’ün Bandırma’ya ilk gelişinde yaşanan coşkulu karşılama hakkında önemli bilgiler verdi. Çağatay, bu ziyaretin Bandırma halkı için ne kadar büyük bir anlam taşıdığını, halkın Atatürk’e olan sevgisinin o günden bugüne nasıl korunduğunu detaylandırarak aktardı.
Çağatay, “Atatürk 1924’te düzgün bir iskelesi ve barınma yeri olmayan Bandırma için, ünlü mimar Kemaleddin Bey’e Bandırma İskelesi ve Bandırma Palas Oteli’nin yapımı için emir vermiştir. Bandırmalılar için Atatürk’ün halaskar (kurtarıcı) sıfatıyla 8 Ekim 1925’te gelişinde, halk büyük sevinç ve coşkuyla sahile akarak sevgi gösterilerinde bulunmuş, sokaklar bayraklar ve çiçeklerle donatılmıştır. 1926 ve 1933’teki ziyaretlerinde de aynı şeyler yaşanmıştır. 20 Ocak 1933’teki ziyarette, gece saat 22:00’de Bandırmalılar, soğuk ve sert havaya rağmen iskelede saatlerce Atatürk’ü beklemiş ve şehri elektriklerle aydınlatmışlardır. Tüm bunlar Bandırma halkının Atatürk’e olan sevgisini ispat etmek için yeterlidir.” dedi.
“BUGÜN BİLE 8 EKİM’DE SİRENLER ÇALDIĞINDA GÖZLERİ YAŞARANLARI GÖRMEKTEYİM”
Atatürk’ün bu ziyaretinin Bandırma halkının tarihsel bilincinde nasıl bir yer ettiğine değinen Çağatay, bu bilincin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti. Çağatay, “Atatürk’ün şehirde kendisini karşılayanlarla selamlaşması, sohbet etmesi, ailelerin çocuklarına ve torunlarına anlattığı çarpıcı ve unutulmaz bir anı olmuştur. Mesela o dönem küçük bir çocuk olan İlhan Geçer, Atatürk’ün kendisiyle ve babasıyla olan konuşmasını halen çok net hatırlamaktaydı. Bugün bile 8 Ekim’de gemiler sirenlerini çaldıklarında gözleri yaşaranları görmekteyim. Ancak bu günkü teknoloji çağında Yunan işgal döneminde yaşanan acıları ve bıraktıkları yıkımı, buna karşılık Cumhuriyet’in getirdiği ilerici süreci görsel kaynaklarla destekleyen etkinlikler yapılmalı, bu konuda uzman olan tanınmış kişilerin (İlber Ortaylı gibi) 8 Ekim anma törenlerinde yer almaları da sağlanmalı.” dedi.
“BANDIRMA’NIN ATATÜRK’E VE İLKELERİNE OLAN GÖNÜL BAĞI DİKKATE DEĞER BİR DURUM TEŞKİL EDİYOR”
Her yıl düzenlenen yıldönümü etkinliklerinin Bandırma halkının Atatürk’e olan bağlılığını yansıttığını söyleyen Çağatay, “Bir insanı korku ve şiddet hariç, zorla bir etkinliğe götürmeniz mümkün değil. Bakınız, özellikle 10 Kasımlarda Anıtkabir ve Dolmabahçe’deki o yoğun halk katılımına… Bandırmadakileri de sayarsak, bu sadece Atatürk’ün kişiliğine olan bir saygı değil, aynı zamanda laik, ilerici ve adil bir Türkiye’ye bağlılığın da ifadesi durumundadır. Bu anlamda Bandırma’nın Atatürk’e ve ilkelerine olan gönül bağı gerçekten dikkate değer bir durum teşkil ediyor.” dedi.
“BANDIRMA, GÜNEY MARMARA’NIN ÇOKTAN İL OLMAYI HAK ETMİŞ BİR İNCİSİDİR”
Atatürk’ün “çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma” hedefi doğrultusunda Bandırma’nın tarihsel gelişimini değerlendiren Çağatay, şehrin bugünkü gelişimi hakkında da bilgiler verdi. Çağatay, “Malum Osmanlı, çeşitli sebeplerle fakir ve neredeyse her alanda geri kalmış bir ülke miras bırakmıştır. Sıkıntılar ve eksiklikler elbette ki bugün de var. Ama Atatürk ve onun çizdiği yol neticesinde Cumhuriyetimiz bir yüzyılı geride bırakmış bir süreçte gelişmişlik açısından belirli bir seviyede ise, bunun en canlı ve kapsamlı örneklerinden birisi kesinlikle Bandırma’dır. 1922’nin ‘is kokan yıkılmış’ şehri, bugün ekonomik ve kültürel açıdan Güney Marmara’nın çoktan il olmayı hak etmiş bir incisidir. Aynı zamanda demokrat, hoşgörülü ve eşitlikçi bir toplum yapısı, Bandırma’nın herkesçe kabul edilmiş olmazsa olmaz özellikleri arasındadır.” dedi.
“KYZİKOS, BANDIRMA ORTAOKULU, 5. ORDU KARARGAHI BİNALARI, SON KURŞUN ANITI, EDİNCİK ŞEHİTLİĞİ BİR AN EVVEL İŞLEVSEL HALE GETİRİLMELİDİR”
Son olarak Bandırma’nın çevresindeki tarihi mirasların turizm potansiyeline değinen Hakan Çağatay, “Açıkçası Bandırma’da yaşayan birisi olarak değinilecek konular çok. Ancak bir tarihçi olarak çevremizde ‘Kyzikos’ gibi büyük bir antik miras, eski Bandırma Ortaokulu ki bir dönem Çanakkale’deki ‘5. Ordu Karargahı’nın hala ayakta olan binası ve Son Kurşun Anıtı ki yeni ‘Edincik Ayyıldız Şehitliği’ gibi kente hem turistik hem de doğal olarak ekonomik açıdan katkı bulunacak alanların bir an evvel işlevsel hale getirilmelerini canı gönülden isterim. Son bir dileğim ise kaynaklarda, 16. ve 17. yüzyıllarda yemyeşil olarak tanımlanan Bandırma’nın gene bu çehresine en kısa sürede kavuşması olacaktır.” dedi.