Türkçe yanlışları

Haberi sosyal medyada paylaşın!

ÖNDER BALIKÇI

Zaman zaman yazılarımda, güzel Türkçemiz konusunda yapılan yazım ve konuşma hatalarını dile getiriyorum. Özellikle de yerel medyada…

Tabii, buna kızanların olduğunu da biliyorum ama olsun. Bir kişi bile yararlanarak yanlışını düzeltse, önemli bir kazanım…

İşte bunlardan bazıları:

Lögar” değil, “rögar” olmalı.

“Alçakgönüllülük” belirtilirken kullanılması gereken sözcük “Mütevazi” değil, “mütevazı”dır. “Mütevazi” paralel, “mütevazı” ise alçakgönüllü anlamına gelir.

“Personel” çoğul bir sözcük olduğundan, “personellerimizden” değil, “personelimizden” diye kullanmalıyız.

Televizyon reklamlarında, bir kitaptan veya üründen söz edilirken, “çok satan” demek yanlıştır. Doğrusu, “çok satılan” olmalıdır.

Maç spikeri, bir takımdan söz ederken, “yenilgi aldı” diyor. Galibiyet veya beraberlik alınır ama yenilgi alınmaz, yenilgiye uğranır!

Herhangi bir sanatçıdan söz edilirken, “olumlu tepkiler alıyor” diyorlar. Olmaz. “Tepki” sözcüğü, olumsuz anlam içerir.

“Geri iade ettim” denilmez. Çünkü iade etmek, zaten geri vermek demektir. “Geri verdim” veya “iade ettim” denilmelidir.

Gazeteci arkadaş, bir olayda örnek verirken, “Bu durum, şuna ‘tekâmül’ ediyor” diyor. Doğrusu “tekabül”dür.

“İshale hattı” sözcüklerindeki “ishale” yanlıştır. Doğrusu “isale”dir.

İnsanların sayısından söz ederken, “tane” sözcüğü kullanılması yanlıştır. Yani “üç insan” denilmez, “üç kişi” denilebilir.

“De” eki ve “de” bağlacının kullanılmasında felaket yaşanıyor. “Dahi” anlamına gelen “de”, sözcüğe bitişik yazılır. Bağlaç “de” ise sözcükten ayrılmalıdır.

İşte örnekleri:

“O kitaptan bende var.(de bitişik)

O kitabı ben de okudum.(de ayrı)

O kitaptan bende de var.”

“Ki” eki ve bağlacının kullanılması da içler acısı. Özellikle yerel basındaki arkadaşlar, nedense bütün “ki”leri, sözcükten ayrı yazma hatasına düşüyorlar.

Onu da açıklayalım:

Bağlaç olan “ki” sözcükten ayrı yazılmalıdır.

Örneğin, “Bilmem ki, ne desem”, “Demek ki beni seviyorsun”, “Kaldı ki, hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil” cümlelerinde olduğu gibi…

Tabii, kalıplaşmış oldukları “belki, çünkü, halbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki” sözcüklerindeki “ki”lerin, sözcüğe bitişik yazıldığını da unutmayalım.

Gelelim, ek olup, sözcüğe bitişik yazılması gereken “ki”lere

İşte örnek cümleler:

“Kitabındaki yazıyı beğenmedim.

Bu yılki sınav zordu.

Yarınki maç çekişmeli geçecek.

Evdeki televizyonum bozuldu.”

Çekim ekleri “kesme” ile ayrılır:

Ankara’da, Sinop’tan…

Yapım ekleri ise bitişik yazılır, “kesme” ile ayrılmaz:

Ankaralı, Bandırmalı, İstanbullu…

Hayvanlara verilen özel adlar, “çekim ekleri” ile ayrılır:

Pamuk’a, Fındık’ın, Tekir’den…

XXX

Evet, Türkçe yazım kuralları hakkında bugün, bu kadar!

Birileri kızsa da, “Türkçeyi doğru yazıp konuşmak boynumuzun borcu olmalı” diyerek, zaman zaman bu yazılarımı sürdüreceğim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir